Röportaj

“Mücadeleyi bırakmamalıyız”

“Mücadeleyi bırakmamalıyız”

İş Kadınları Derneği Başkanı SELİN CANDEMİR: Ülkemizde farklı şeyler olmasını istiyorsak ufak değişimlerin, büyük gelişimlere yol açacağını unutmamalıyız.’

Her kademesinde görev yaptığı aile şirketi Offsetsan Ltd.’de bugün yönetim kurulu üyesi olarak yer alan, şirketin ikinci kuşak temsilcisi Selin Candemir, kadınların mücadeleyi bırakmadığı sürece her alanda daha başarılı olduğunu belirtti. Sivil toplum kuruluşlarında ve siyasette de aktif görev alan Selin Candemir, sorularımızı yanıtladı.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1984 yılında Lefkoşa ‘da doğdum. Lisansımı Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde tamamladıktan sonra İngiltere’de eğitimime devam ettim. Kısa süreli İngilizce öğretmenliği geçmişimden sonra hem babamın ricası, hem de hayatın getirdiği şartlar nedeni ile aktif ticaret hayatına 2006 yılında aile şirketimiz olan Offsetsan Ltd.’de ikinci nesil yönetici olarak fiilen başladım. Yıllarca verilen emeğin zorluklarının ve sorumluluklarını üzerime alarak, başarının çok emekler vererek kazanılacağını öncelikle iş hayatında öğrendim. Ülkemizin ekonomisine katkı koyan işletmelerin gelişiminin, toplumun kültürel gelişimiyle paralel olduğundan Offsetsan Ltd. ailesi olarak toplumun hem ekonomik hem de kültürel altyapısında yer almanın haklı gururu içerisindeyiz. Girişimci bir aileden geliyor olmanın, var olan işletmeye yenilikler ekleyerek sürdürebilmenin bir kadın olarak öneminin ve sorumluluklarının bilincinde çalışmalarıma devam etmekteyim. Ayrıca, 2014 yılı itibariyle, Gönyeli Belediyesi’nde Ulusal Birlik Partisi belediye meclis üyeliği görevimi de sürdürmekteyim. Buna ek olarak, yıllarca Ulusal Birlik Partisi’nin çeşitli kademelerinde görev yaptım ve şu an Merkez Yönetim Kurulu’nun tek kadın üyesiyim.

Şu anda İş Kadınları Derneği Başkanlığını yürütmektesiniz. Bu dönemde yürüttüğünüz çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) toplumun birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma özelliklerinin gelişmesine önemli katkılar sunar. Toplumun farklı kesimleri arasında olumlu bir bağ kurmasını sağlarken, demokrasinin gelişmesi ve güçlenmesi için de olumlu bir role sahiptir. 2016 yılından, bu yana İş Kadınları Derneği (İKD) yönetim kurulu üyesiyim. 2016-2018 yılları arasında yönetim kurulunda eğitim sorumlusu olarak görev yaptım. 2018-2020 yılları arasında ise yönetim kurulunda sekreterlik görevini yürüttüm. Temmuz 2020 tarihinde, İş Kadınları Derneği Başkanlık görevine seçildim. İş kadınları Derneği, kadınlarımızın iş dünyasındaki ve toplumdaki yerlerini hak ettikleri seviyeye getirmek ve ülke ekonomisindeki katkılarını artırmak amacını hedeflemektedir. Kadın girişimcilere yürütmekte oldukları faaliyetlerde de destek olmayı kendine vizyon ve misyon edinmiştir. Kısacası, kadınlarımızın ekonomide daha fazla yer almasına bütünün tamamlanması diye bakmaktayız. Temmuz 2020 tarihinde, pandeminin içerisinde devraldığımız 6.dönem yönetimi olarak şu ana kadar iki kez ekonomi paneli düzenledik. Ayrıca, İş dünyası dergimizin 10. sayısını Aralık ayında yayınladık. Bune ek olarak, yine her yıl düzenlediğimiz yılın kadın girişimcileri ödül töreni için jürimiz ile birlikte hazırlıklarımızı tamamladık, ödüller sahiplerini buldu fakat pandemi kısıtlamaları nedeni ile ödül törenimizi gerçekleştiremedik. Birçok etkinliğimiz ve eğitimlerimiz gönüllü, bir kısmı ise sponsor katkılarıyla hayat bulmaktadır. Tüm organizasyonlarımız sonrasında, daha fazla çalışmamız gerektiği kanaatine varıp, tüm enerjimizle yeni çalışmalarımıza başlarız. Girişimciliğin, bir devlet politikası olması için gösterdiğimiz gayretin devam ettirilmesi için elimizden geleni yapma konusundaki kararlılığımızı sürdürmekteyiz. Çıkar ve karşılık beklemeden yarattığımız fayda ile küçü k ya da büyük değişimler yaratabilmek gönüllülüğün, en güzel örneğidir aynı zamanda. Ülkemizde farklı şeyler olmasını istiyorsak ufak değişimlerin, büyük gelişimlere yol açacağını unutmamalıyız.

Pandemi iş hayatını nasıl etkiledi?

Covid-19 pandemisinin küresel ekonomide dünya savaşları kadar ağır bir iz bıraktığı 2020, ülkemiz açısından da zorluklarla dolu bir yıl oldu. 2020’ye umutlu ve iyi başlayan ekonomi, 11 Mart’ta görülen ilk Covid-19 vakası ile birlikte hızlı bir bozulma sürecine girdi. Özellikle nisan ve mayıs aylarında pandemi önlemleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasakları ile birlikte, hem ülkemizde hem de dünyada önemli ölçekte işletme, fabrika faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. Dünya ticaretindeki sert fren nedeni ile hem ihracatta hem de ithalatta büyük kayıplar yaşandı. Tüketim ve talebin azalması ile birlikte yaşanan tüm bu olumsuzluklara ek olarak, dalgalanan döviz kurları, yaşanan ekonomik krizi daha da derinleştirmiş, var olan sorunları adeta ikiye katlamıştır. Fakat, tam kapanma sonrasında, sıfır vaka ile açılmayı da maalesef avantaja çeviremedik.

Kendi aramızda birbirimizi cesaretlendiren, yükselten ve güçlendiren bir güce sahibiz. Ben de bu muazzam gücün renklerin enerjisiyle daha da artacağına, hepimizi kucaklayıp saracağına eminim. Günümüzde belki bu pandemi ile birlikte birbirimize olan ilgimiz, desteğimiz ve enerji aktarımının önemini hepimiz gördük. Hepimiz, ürettiklerimizin ülkemize ve dünyaya duyurulması arzusundayız.

Bunu, ülkemiz işletmeleri ve sektörleri için ciddi kayıp olarak düşünüyorum. Ülkemizde, hemen hemen tüm sektörler turizm ve eğitim sektörüyle ilişkilidir. Her ikisi de, pandemi nedeni ile durmuş durumdadır. Sonuç olarak, ülkemiz hem sağlık hem ekonomi yönünden sıkıntılı süreçten geçmektedir. Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen büyüme, ikinci çeyrekte yerini sert bir küçülmeye bıraktı. Haziran başı ile birlikte geçilen normalleşme dönemi, kredi imkanlarının da artırılması ile ekonomide toparlanma yarattı. Ancak sonbahar ile birlikte pandemide ikinci dalganın başlaması yılsonuna ilişkin umutları zayıflattı. Bu durumu atlatmanın en hızlı yolu aşı olarak görülüyor.

2021 yılından ekonomik anlamda beklentiniz nedir?
2021 yılında ekonomide yaşanacak normalleşme, en büyük beklenti haline geldi. Covid-19 salgınının kontrol altına alınması için başlayan aşı uygulaması normalleşme için tek çare olarak görülüyor. Aşıların etkin olması durumunda, 2021 yılında hızlı toparlanma ile beraber 2020 yılında meydana gelen hasarların kısmen de olsa telafi edileceğini temenni etmekteyim. 2021 yılı, ekonomide 2020’den kalan sorunlara çare aramakla geçecek gibi görünüyor.

İş dünyasında kadınları ön plana çıktığını görmekteyiz. Peki, toplumda kadının rolü nedir?
Ülkemizde genç kadın girişimcilerin varlığında artış gözlemlemekteyim. Bu ise birçok alanda başarının yükseldiği gerçeğini ortaya koyar. Çünkü hepimiz insanlık yararına çalışıyor, üretiyor, satıyor, istihdam sağlıyor, ülkemizi kalkındırıyor ve bu çatı altında da el ele verip kimi zaman güçlerimizi birleştiriyor, kimi zamanda birbirimizden ilham alıyoruz. Birbirimizin deneyimlerini dinliyor, daha uzun soluklu yol almış olanlarımız, yolun başındakilere enerji veriyor, örnek oluyor, en önemlisi de asla yılmamış, her zorluğa göğüs germiş olan biz kadınların başaramayacağı hiçbir şey olmadığını topluma gösteriyoruz.

 

Sosyal Medyada Paylaş

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL