Röportaj

“Turizm, inşaat ve eğitim sektörlerini canlandıracağız”

“Turizm, inşaat ve eğitim sektörlerini canlandıracağız”

ERSAN SANER

BAŞBAKAN

2020 yılında yaşanan ekonomik çöküşün etkilerini 2021 yılında görüleceği aşikardır. Bu bağlamda özellik iş insanlarının devam eden ekonomik sorunları karşısında yeni kurulan hükümet, 11 aylık süreçte nasıl bir yol izleyecek? 2021 yılında ekonomik olarak bizleri neler bekliyor?  

Biz hükümeti çok zor şartlar altında kurduk. Hükümet kurma çalışmaları sırasında denenmedik hiçbir yöntem bırakmadık. Tüm siyasi partilere eşit mesafede durarak ve tüm siyasi partilerin hassasiyetlerini anlayarak yolumuza devam ettik. Şu an itibariyle bir azınlık hükümeti olarak Ekim 2021 yılında ve erken seçim koşuluyla hükümetimizi kurarak güvenoyumuzu aldık. Ülkenin ekonomik olarak temel gelir kaynağını sağladığı 3 değişik sektör vardır. Bunlardan birisi Turizm, diğeri yükseköğrenim, üçüncüsü ise tarım ürünlerimizdir. Son yıllarda inşaat sektörünün etkin bir şekilde tarım sektörünün de önünde bir liderlik yaptığını görmekteyiz. Bu bağlamda bütçemizi meclise gönderip, geçireceğiz. Bütçemizde şu an itibariyle yaklaşık 3,5 milyon gibi bir açığı olduğudur. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’yle imzalayacağımız mali işbirliği protokolü sayesinde bu açığı ortadan kaldırmak için her türlü şartları zorlayacağız. Bu bağlamda esas gelir kaynaklarımız olan turizm, eğitim ve inşaat sektörlerinin canlandırarak ülkedeki yerel işgücünün artırılması, ekonomik çarkların dönmesi, çalışma yaşamının düzenlenmesi ve iş hayatının rahat ettirebilme adına birtakım projeler öngörmekteyiz. Dünyayı çok ciddi bir şekilde etkileyen Kovid-19, bütün dünya ekonomisinin daraldığını da göz önünde bulundurarak ülkemizin ekonomisinin de zarar gördüğünü görmekteyiz. Fakat göreceli olarak diğer ülkelere göre KKTC tanınmamış olsa dahi, sağlıkta ortaya koyduğu performans, dünyada takdir edilebilecek bir noktadadır. Çünkü dünyadaki Kovid-19 sürecini en iyi atlatan ülke konumundayız. Bu da bizim genel olarak enfekte olan insan sayısı ile hayatını kaybeden insan oranı binde iki buçuk bir oranla dünyada en az hayat kaybeden ülke olarak başrol oynamaktayız. Şu anda bu veriler Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle mukayese edildiğinde 1 haftalık süreçte Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde enfekte olan insan sayısı 13 binlerden 17 bine ulaşmışsa, hayatını kaybeden sayısı 1 haftada 70’den 87’lere gelmişse eğer, bizimse Covid-19 başladığı Mart 2019’dan bugüne sadece 6 kaybımız var ise; bu, dünyada KKTC’nin rekabet üstünlüğü ve saydığım 3 temel girdi kaynağı sağladığımız sektörlerde faydalanmak isteyen yabancı yatırımlar için çok ciddi bir avantajdır. Şu anki hedefimiz; dünyada aşılanma kampanyaların da hız alacağı bugünlerde öncellikle hükümetteki ilgili bakan arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, aşı kartına sahip insanların ülkemizi ziyaret etmeleri noktasında bugünlerde bir çağrı yapılması yönünde birtakım çalışmalar başlatmış durumdayız. Öte yandan anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nden elde edeceğimiz aşılarla da insanlarımın 3’teki 2’sini öncelliklere göre kategorize ederek ülkemizde aşılama seferberliğini başlatarak ekonominin önünü açmak için çalışmalarımızı yönlendireceğiz. Tüm bunların içerisinde de değişik ülkelerden, ülkemizde konut sahibi olan veyahut konut almak isteyen insanların karantina koşullarını tamamlamak üzere minimum 3 ay veya üzerinde ‘’nasıl konaklayabilirler?’’ noktasında bakanlar kurulunun bakan listeleri okunduğu gün olan 10’ndan hemen ertesi günü yani ayın 11’nin sabahında 6 bakanımız ve PGM katılımıyla çalışmalarımız olmuştur. Şu anda fizibilite raporu hazırlıyoruz ve çıkacak sonuca göre, gerekli değerlendirmeleri yapıp ekonominin önünü bu şekilde açmayı planlıyoruz.

Soru: Bütçe açığının olduğundan bahsettiniz. Bu açığın ne kadar sürede kapanacağını öngörüyorsunuz?

2020 yılı için maliyenin öngörmüş olduğu tüm gelirlerimiz %1-2 farkla gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu da bizlere tahminlerin tuttuğunu göstermektedir. Demek ki KKTC’de yerinde ve zamanında almış olduğumuz doğru kararlarla, kendi ekonomimizi şekillendirme yönünde ciddi avantaja sahibiz demektir. 2021 yılında da bunu devam ettirme zorunluluğumuz var. Ancak hem çalışma yaşamının iyileştirilmesi hem de iş insanlarının kredi vb. imkanlara veyahut devlet dairelerinde veya devletin çalışmaları sırasında birtakım işlere zaman harcamadan ulaşması için gerekli olan düzenlemeler tarafımızca yapılacaktır. Bunun için en önemli proje olarak gördüğümüz; e-devlet projesinin hayata geçmesi için 10 aylık süre, kısa bir süre olarak görülse de biz elimizden gelen tüm çalışmalarımızı yapacağımızı ve e-devlete geçeceğimizi tahmin ediyorum.

Soru: Süreç içerisinde tamamen kapanma söz konusu olabilir mi?

Bütün düşüncelerimiz herhangi bir kapanmanın olmaması yönündedir. Bu avantajda sağlık çalışanları sayesinde yaşanmıştır. Bu anlamda kendilerine yürekten teşekkür ediyorum. Öte yandan Ulusal Birlik Parti’sinin almış aldığı doğru kararlarla da olmuştur. Sağlıktan asla ödün vermeden ama ekonomiyi de ötelemeden, denge içerisinde süreci götürme zorunluluğundayız. Kapanma hayatımızı tehdit etmediği sürece, kapanmayı düşünmüyoruz. Yapılan son testlerle yerel bulaş sayısını düştüğünü de görmekteyiz.

 

Sosyal Medyada Paylaş

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL