‘Daha öğrenciyken olaylara katılmak mecburiyetine girdik’
15 Kasım 1943 yılında Lefkoşa’da doğdum. Bizim zamanımızda da anaokulu vardı. Anaokulu, ilk ve ortaokulu Lefkoşa’da okudum. Daha sonra Ticaret Lisesi`nde eğitim aldım ve oradan mezun oldum. Ticaret Lisesi`nde eğitim aldığım sürede toplumlararası olaylar başladı ve biz tıpkı diğer Kıbrıslı Türk arkadaşlarımız gibi daha öğrenciyken olaylara katılmak mecburiyetine girdik. Babam yorgancıydı. Eskiden yorganlar, şilteler elde dikilirdi. Biraz babamın da desteğiyle ticarete atılmıştık. Evimiz Ticaret Odası’nın binasının bulunduğu yerdeydi. Evimizin olduğu mevki Girne’ye giden tek yoldu.
O zamanlarda babamın yorgancı olması ve Girne’ye gidemediğimizden dolayı evin önünde yastık satmaya başladık. Bu şekilde ilk defa ticarete başlamış olduk. Ticarete niyetimiz olduğumuzdan dolayı lise eğitimi almak için de Ticaret Lisesine başlamıştık.
‘Atleks’ ismiyle iç çamaşırı üretmeye başladık
Daha sonra evimizin içine doğru geçtik ve şu anda Fenerium’un bulunduğu yerde bina yaptık. 1968 yılında birkaç işçiyle dikiş atölyemizi kurduk. Daha sonra 150 kişiye çıkacak kadar bir fabrikaya doğru yol aldık. ‘Atleks’ ismiyle iç çamaşırı üretmeye başladık. 1970’lere doğru konfeksiyon da denilebilecek iç çamaşır, sutyen, gecelik yapmaya başladık.
1968 yılında Geçitkale – Boğaziçi olayları olduğunda Türkiye çıkarma yapma tehdidiyle Makarios barikatları kaldırdı. 1968 yılında görüşmeler başladı, bir barış havası içerisine girildi. Bizde bu esnada Rum tarafına ürünlerimizi da satmaya başladık. 15 Temmuz 1974 gününde 50 kadar çalışanımız vardı. %80 ürettiğimiz konfeksiyon ürünlerimizi Rum tarafına satardık. Tabii bunların tamamını kardeşim Önder ile yapardık.
1974’de savaşın ilk senesinde işlerimiz çöktü
1974’de savaşın ilk senesinde işlerimiz çöktü ve Rum müşterilerimizi kaybettik. Ağustos ayında ateşkes bitince bol miktarda Türk askeri ve Türk turisti gelmeye başladı. Türkiye’de ise 1985 yılına kadar ithalat yasağı vardı. Türkiye’nin üretemediği birçok ürünü bizler burada üretmeye başladık. Hatta bu vesileyle bir anımı da paylaşmak istiyorum.
Türkiye askeri ve Türkiye turisti sayesinde zengin olduk
Ancak 2000 yılına kadar konfeksiyon işleri gittikçe küçülmeye başladı.
Her zaman kendimizi şanslı hissediyordum. Çünkü olduğumuz bölge merkezi bir bölgede yer alıyordu ve karşı taraf Rum bölgesiydi. Kardeşim ile her zaman görüşür, geçmiş anarız. 80 yaşına geldik ve ülkede çok savaştık, sağ kaldık ve zengin olduk. Bunu da rahatlıkla söylerim. Birçok insan vergi ödememek için bunu söylemez fakat ben söylerim.
Hatta 2 milyon dolarlık okul yapıp, vatana hediye ettik. Bunu da belirtmek istiyorum: Türkiye askeri ve Türkiye turisti sayesinde zengin olduk. Bir esnaf, yorgancı çocuğuyduk ve sermayemiz yoktu. 10 yıl süründük ve 1974 yılından sonra büyüdük…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)